Ordu’nun Altınordu ilçesine bağlı Zaferi Ulusal Mahallesi’nde, 3 Aralık 2019’da meydana gelen olayda, Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Kısmı 3’üncü sınıf öğrencisi balerin Ceren Özdemir, bale kursundan çıkıp meskeninin önüne geldiği sırada kendisini takip eden cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Arduç, olayın sonraki günü kent merkezinde esnaf tarafından yakalanarak, kendisini polis otosuna bindiren 2 polis memurunu da bıçaklayarak yaraladı. Tutuklanan Arduç, yargılandığı Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce ‘canavarca hisle taammüden öldürme’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çaptırıldı.
Polislere akından hakim karşısında
Arduç’un, yakalandığı sırada polis memurlarını bıçakla yaraladığı gerekçesiyle ‘kişiyi yerine getirdiği kamu misyonu nedeniyle öldürmeye teşebbüs’ hatasından yargılanmasına bugün başlandı.
Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, polis memurları Zeki Çelik, Haydar Bedelli ile taraf avukatları katıldı. Olay günü aldığı bıçak darbesiyle omuz ve göğsünden yaralanıp, ameliyat olan polis memuru Zeki Çelik, duruşmaya kolu alçıda geldi.
‘Bana bakmasaydı ben boğazına sokacaktım’
Duruşmada yakalandığı sırada polis aracında yaşananları anlatan Arduç, “Bir şey dememe gerek yok. Doğrudur. Ortada 1 gün var. Baktım ki 2 şahıslar otomobilde, ben de dedim tahminen bıçağı boğazına falan saplarsam kaçma talihim olur. ‘Saldırıyorlar’ diye üzerimi aramadan attılar. Işıklarda durduk. Bıçağın kabı (kılıf) olmasaydı ikisini öldürmüştüm. Öldürmek istedim. Bana bakmasaydı ben boğazına sokacaktım. Sonra bıçağı sürücüye sokacaktım” dedi.
Polis memuru: 3-4 dakika gayret ettik
Polis otosunda yaşananları anlatan Zeki Çelik de, “Şahsın fotoğrafı ve manzaraları mevcuttu. Bölgeye gittik. Atak olduğu için çabucak otomobile bindirdik. Arkadaşım sürücü koltuğuna oturdu. Ben de şahsın yanına oturdum. İsmini sordum. İsminin Hasan Kılıç olduğunu söyledi. Kimlik istedim. Elini cebine soktu. O sırada ben kelepçe hazırlığı yapıyordum. Eli montun cebinde bıçağı tutuyordu. Bıçağı çıkarmaması için atak yaptım. Yan döndüğüm de bıçağı sol kolumdan soktu göğsüme geldi. İkincisi sol omzumun üstüne. Üçüncüsünü sağ göğsüme sapladı. Daha sonra öndeki arkadaşım geriye dönerek mahzur olmaya çalıştı. Ben yaralandığım için tesir yapamıyordum. 3-4 dakika gayret ettik” diye konuştu.
Duruşmada söz veren öteki polis memuru Haydar Pahalı ise, “Ben aynadan gördüğümde bıçağı sallıyordu. Sanığın elinden bıçağı aldığım sırada elimden yaralandım” diyerek şikayetçi olduğunu söyledi.
‘İstinafa gideceğim, yararı olur mu?’
Duruşmada kelam isteyen Arduç, “Van’da beni neden İsimli Tıp Kurumu’na göndermeyip, Ruh ve Hudut Hastanesi’ne gönderdiniz. Geçenki duruşmada bana ne söylediğinizi anlamadım. Beni güzelce araştırmadan cezayı kestiniz. Ben artık istinafa gideceğim, bir yararı olur mu?” dedi.
Bunun üzerine mahkeme hakimi, sanığa mevcut davayla ilgili konuşmasını istedi.
Mahkeme heyeti, yaralı polisle ilgili İsimli Tıp Kurumu’ndan istenen raporun gelmesine karar vererek, duruşmayı 31 Mart 2020 tarihine erteledi.
