İngiliz gazetesi The Guardian‘a verdiği mülakat nedeniyle Cumhurbaşkanlığı, AK Parti ve MHP tarafından kınanan Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, kendisini “İşgal ettiği koltuğa layık olmadığı açıktır” diyerek istifaya çağıran MHP önderi Devlet Bahçeli’ye karşılık niteliğinde açıklama yayımladı.
Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı web sitesinden yapılan açıklamada “Bahçeli’nin ağır hakaretlerinin tümünü evvelkilerde olduğu üzere kendisine motamot iade ediyoruz” denildi.
Açıklama şöyle:
“MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı’nın Guardian Gazetesi’ne verdiği mülakatı fırsat bilerek kendisine ve onun şahsında Kıbrıs Türk Halkı’na hakaret etme alışkanlığına bugün de devam etmiştir.
Cumhurbaşkanımız, Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesi üzere, KKTC’nin Türkiye’ye ilhakı mümkünlüğünü soran gazeteciye bunun yanlışlığını vurgulamış, Kıbrıslı Türklerin bu türlü bir talebi bulunmadığını, bunu kabul edilemez fecî bir senaryo olarak nitelediğini ve bunun Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek çıkarlarına da uygun olmadığını izah etmiştir.
Devlet Bahçeli bunun üzerine, çağ dışı kalmış ırkçı ve faşizan anlayışla ve Türkiye’de sıklıkla kullandığı çatışmacı bir lisan ile Cumhurbaşkanımıza ağır hakarette bulunmuştur.
Cumhurbaşkanımızın açıkça vurguladığı üzere, Kıbrıslı Türklerin amacı Rum tarafının azınlığı olmak ya da Türkiye’ye ilhak olmak değildir. Gayretimiz, Kıbrıs Türk Halkı olarak özgün karakter ve kimliğimizi koruyarak, Dünyadaki saygın yerimizi eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde elde etmektir.
Kimsenin Kıbrıs Türk halkının bu haklı ve demokratik talebinden rahatsızılık duymasına gerek olmadığı üzere, bu legal talebe hakaretle cevap verme hakkı da yoktur.
Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanımız Akıncı’nın Enosis’in yörüngesine girdiğini söyleyebilecek kadar da kendini bilmemektedir.
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli siyasi hayatı boyunca her fırsatta şehitlerin kanı üzerinden siyaset yaparken, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamayı amaçlayan Enosis’e karşı Kıbrıs Türkü’nün verdiği haklı uğraşta Cumhurbaşkanımız her Kıbrıs Türkü üzere 1974 Harekatı’nda misyon üstlenmiş, yanında silah arkadaşları şehit düşen, kendi de yaralanan onurlu bir gazidir. Bundan dolayıdır ki savaşın ne demek olduğunu şahsen yaşamış biri olarak, barışın pahasını MHP Liderinden çok daha fazla takdir edebilecek bir pozisyondadır.
Devlet Bahçeli’nin ağır hakaretlerinin tümünü evvelkilerde olduğu üzere kendisine motamot iade ediyoruz.”
Bunun üzerine MHP Genel Sekreteri İsmet Büüykataman, ‘KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinden Genel Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin nahoş sözlerle gaye alınmasına dair’ başlığıyla yazılı basın açıklaması yaptı.
Açıklama şöyle:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti; Türkiye ve Türk milleti için candan aziz bir vatan toprağıdır. Bursa’dan, Hakkâri’den, Rize’den, Edirne’den farkı yoktur, olmayacaktır da. Bu sebepledir ki Kıbrıs’ta akan Türk kanını durdurmak, Türk’ün boğazını sıkan eli kırmak için bütün dünyayı karşımıza alarak Kıbrıs Barış Harekâtını başlatmakta devletimiz ve milletimiz bir an bile tereddüt göstermemiştir.
Kıbrıs Barış Harekâtı’na askerlerimizin katılmasının dışında istekli olarak asker yazılıp adaya gitmek isteyen sivillerin askerlik şubelerinin önünde oluşturdukları kuyruklar, hafızalardaki yerini korumaktadır. Ne memnun ki Zeytin Kolu Harekâtı esnasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden bir küme,
Harekât’a istekli olarak katılmak için dilekçe vermiştir. Bu hoş davranış iki Türk yurdunun beşerinin bir ve bir arada olduğunu göstermesi açısından
önemlidir.
Buna karşın bulduğu her fırsatta Türkiye’ye yönelik şanssız açıklamalarda bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ve yancısı Burcu, KKTC Türklüğü ile Türkiye Türklüğünü birbirine düşman etmek üzerine heyeti bir siyaset gütmektedir. Ne Kıbrıs’ta ne de Türkiye’de bu ENOSİS uşağının oyunlarına gelecek kimse olmayacaktır. Kıbrıs Türklüğünün bu hainliği cezasız bırakmayacağına inancımız da tamdır.
Güzelyurt’ta şehitler anılırken ENOSİS’çi Rum Kominist AKEL Partisinin KKTC’deki gayrimeşru seçim propagandasına katılarak şehitlerin aziz hatırasına saygısızlık eden, yakalanınca da geçerken uğradım, diyecek kadar alçalan Akıncı dün Guardian’a verdiği mülakatla Türk halkını ıstıraba boğan, Türk düşmanlarını sevindiren açıklamalarda bulunmuştur. Sayın Genel Liderimiz, Rauf Denktaş’tan miras kalan erdemli koltuğu hak etmeyen Akıncı’nın dünkü kelamlarından sonra gerek Kıbrıs gerek Türkiye Türklerinin kanılarının tercümanı olan bir açıklama ile bu şahsın ihanetini açığa vurmuştur.
Sayın Genel Liderimizin açıklamalarının akabinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın İnternet sitesinde Sayın Genel Başkanımızı
hedef alan bir açıklama yer almıştır. Rum İdaresinin elinden çıkmışa benzeyen bu bahtsız açıklamada yer alan tabirler lakin bir Türk düşmanının yapıtı olabilir. Açıklama KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü imzasını taşımaktadır. Bu şahıs, Kıbrıs Türklüğünün değil lakin Rum Kısmının, ENOSİS’çilerin ve hortlayan EOKA’cıların sözcüsü olabilecek tıynettedir. Heyetten nasıl geçtiği kuşkulu olan yüksek lisans tezinde katliamlara son
vermek üzere Kıbrıs’a giren Türk askerine işgalci diyen, gelen reaksiyonlara karşı kendisini “Terminolojide bu türlü geçiyor.” diyerek savunan gayrimillî
Burcu’nun geçmişten bugüne hangi kaynaklardan beslendiği ortadadır. Kendisinden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sözcü değil lakin ve ancak
düşman olur.
Evini randevu meskeni olarak ENOSİSÇİ AKEL’in Genel Sekreteri ve Politbüro Üyesi ile görüşecek olan Mustafa Akıncı’ya açan Barış Burcu isimli yancı,
Sayın Genel Liderimizin Rumların gerçekleştirdiği katliamları hatırlatmasına faşizan bir üslup diyerek tarafını belirli etmiştir. Sayın Genel Liderimiz bunların zihin altlarındaki komünizm heveslerine, Türk düşmanlığına dokunmuş olacak ki en ismi üslupla, en aşağılık hallerini takınarak Cumhurbaşkanlığı resmî sitesini şahsi kinlerinin aracı hâline getirmişlerdir.
Sayın Genel Liderimizin Kıbrıs Türklüğüne hakaret ettiği argüman ve iftirası ise ismi bir palavra olmanın ötesinde Kıbrıs Türklüğü ile Türkiye Türklüğünü
ayırma maksadını gütmektedir. Bütün dünya bir ortaya gelse bunu gerçekleştiremeyecektir.
Değil Tayfur Sökmen olmak, onun tırnağı dahi olamayacak olan Akıncı ve yancısı Burcu; Kıbrıs Türk’ünün katilleriyle oynaşmaktan, randevulaşmaktan, kanla alınan toprakları Rumlara peşkeş çekmekten rahatsız olmazken Türkiye’ye bağlı olmayı lanetlemektedir. Türkiye’nin bu türlü bir dileği ve talebi olmadığı üzere kaideler bunu gerektirdiği takdirde kendisinden müsaade alacak değildir.
Yunan emellerine, İngiltere’ye, ENOSİS’e gönülden bağlı olan bu iki şahsın Kıbrıs Türklüğünü temsil etme kabiliyeti kalmamıştır. Sayın Genel
Başkanımızın söz ettiği üzere Akıncı ve yancısı derhâl vazifelerinden istifa edip vazifesi Kıbrıs Türklüğünün iradesine tevdi etmelidir. Daha sonra Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne yerleşmeleri ve oradaki Türk düşmanı dostlarıyla birlikte yaşamaları kendileri ismine daha dengeli bir duruş olacaktır.
Kıbrıs’ın vefalı ve vatansever insanlarının Kıbrıs’ın haklarını Yunan emellerine peşkeş çekmeye kalkan bu hadsizlere hadlerini bildireceklerinden
şüphemiz bulunmamaktadır. Mustafa Akıncı’nın, yancısının ağzından Sayın Genel Liderimize söylediği kelamları şiddetle kınıyoruz. Akıncı bir an evvel özür dilemeli, KKTC Cumhurbaşkanlığı sayfasında yayınlanan bahtsız yazı derhâl kaldırılmalıdır.”
The Guardian’a demecinde federal tahlile tez vakitte varılmazsa bölünmüşlüğün kalıcı hale geleceği uyarısı yapan Kuzey Kıbrıs başkanı, Türkiye’ye bağlanma ihtimalini ‘korkunç’ diye nitelemiş, federal tahlil başarılamazsa, Kuzey Kıbrıs’ın daha fazla bağımlı hale geleceği ‘Ankara tarafından yutulabileceğini’ ve ‘de facto Türkiye vilayetine dönüşebileceğini’ dile getirmişti.
İçişlerinde bağımsız, dış bağlantılarda Suriye’deki Fransız mandasına bağlı Hatay Devleti’nin 1939’da referandumla Türkiye’ye bağlanmasını kabul eden Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen’e atıfla “İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım” diyen Akıncı, Kıbrıslı Türklerin laik, demokratik ve çoğulcu kimliğini korumak istediklerini belirtmişti.
