Yalı Çapkını dizisinde Gaziantep’te değerli bir ailenin kızı olarak hayatını sürerken ailenin tanımadığı bir gençle evlendirilerek İstanbul’a gelin gelen bir kızın başından geçen olaylar anlatılıyor. Pekala, Yalı Çapkını kimin kıssası, gerçekte öykü nasıl? Yalı Çapkını Seyran ve Ferit kimdir?
Yayınlandığı birinci günden beri reytinglerde tepeden düşmeyen Yalı Çapkını gerçek bir öyküden uyarlanıyor. Gülseren Budayıcıoğlu’na ilişkin bir kıssadan uyarlanarak senaryoya dökülen dizideki Korhan ailesinin hangi aile olduğu, Seyran ve Ferit’in gerçekte kim olduğu merak ediliyor. Pekala, Yalı Çapkını kimin öyküsü, gerçekte öykü nasıl? Yalı Çapkını Seyran ve Ferit kimdir?
YALI ÇAPKINI HANGİ AİLE? SEYRAN VE FERİT GERÇEKTE KİM?
Yalı Çapkını’ndaki Koroğlu ailesinin gerçekte hangi aile olduğu bilinmiyor. Ferit ve Seyran karakterlerinin de gerçekte kim olduğu bilgisi paylaşılmadı. Yalı Çapkını dizisi bir kitaptan değil, Gülseren Budayıcıoğlu’nun bir danışanının kıssasından uyarlanıyor. Kıssanın gerçek sahipleri danışan ile psikolog ortasındaki etik kuralları çerçevesinde paylaşılmıyor.
YALI ÇAPKINI’NDA KİM KİMDİR? İŞTE ÖYKÜLERİ…
Seyran Kimdir? Afra Saraçoğlu: Kazım ve Esme’nin küçük kızı. Ablası üzere Antep’in parmakla gösterilen genç kızlarındandır. En az ablası kadar hoş ve eğitimlidir. Okuyup kendi ayakları üzerinde durmanın hayalini kurar. Merhametli, sevgi dolu lakin yeri geldiğinde de hırçınlaşabilen bir kızdır. İnatçılığı ve azmiyle kendi hayatının denetimini eline almak için uğraş etmekten asla vazgeçmez.
Ferit Kimdir?- Mert Ramazan Demir: Halis Ağa’nın torunu, Orhan ve Gülgün’ün küçük oğlu. Ferit şeker hastasıdır. Hem hastalığı hem konutun küçük oğlu olması sebebiyle daha çocukluktan itibaren fazlaca şımartılmış ve birçok isteğine evet denilmiştir. Üniversiteyi yurt dışında okuması sebebiyle de ailenin kurallarını çok fazla içselleştirememiştir. Bu kurallarla çatışma halindedir. Güzel, uçarı, mecnun dolu, eğlenceli ve çapkındır ancak şimdi hiç aşık olmamıştır.
Halis Ağa – Çetin Tekindor: Korhan ailesinin reisi. Ferit’in dedesi. Ülkenin en düzgün sadekar ustalarından biriyken, yaşlılığın getirdiği hastalıklar sebebiyle geriye çekilmiş ve işleri oğlu Orhan’a devretmiştir. Tekrar de hala tüm değerli kararları Halis Ağa vermektedir. Otoriter, kuralcı, sert mizaçlı bir adamdır. Bir taraftan odasında mücevher işlemeye çalışarak kendi vücuduna meydan okurken, tuttuğu günlüklerle de yaşadığı iç hesaplaşmaları ortaya serer.
Hattuç – Şerif Sezer: Kazım’ın halasıdır. Esme, Suna ve Seyran da ona hala diye hitap ederler. Otorite sahibi, sert mizaçlı bir bayandır. Vaktinde Antep’in parmakla gösterilen kızlarından biriyken babası onu kimseyle evlendirmemiştir. Babası ölene kadar hem ruhsal hem fizikî şiddete uğramış ve bu şiddeti içselleştirmiştir. O yüzden Kazım’ın kızlarına karşı sert hallerini dayanaklar.
İfakat – Gülçin Şantırcıoğlu: Korhan ailesinin dul kalmış büyük gelini. Çok genç yaşta Halis Ağa’nın uygun görmesiyle yalıya gelin olarak gelmiştir. Daha yirmili yaşlarının başında bir trafik kazası sonucu hem kocasını hem de karnındaki bebeğini kaybetmiştir. Üstüne kayınvalidesinin de kalbi bu yaşananlara dayanamamış ve aile peş peşe acı kayıplar yaşamıştır. Halis Ağa, oğlunun emaneti olarak gördüğü İfakat’in yaralarını sarmış onu yalının hanımı olarak konumlandırmıştır. İfakat, ailenin çıkarlarını her şeyden ve herkesten değerli görür. Korhan soyadına leke gelmemesi için, yapabileceklerinin hududu yoktur.
Orhan – Emre Altuğ: Halis Ağa’nın oğlu. Ferit ve Fuat’ın babası. Orhan başarılı bir iş adamıdır lakin Halis Ağa’nın el yeteneği ona geçmemiştir. Bu yüzden işinde ne kadar başarılı olursa olsun babasını mutlu edememiştir. Oğullarına kendine tanınandan daha fazla özgürlük tanısa da onlardan tek isteği Halis Ağa’ya karşı başını öne eğdirmemeleridir. Babasının isteğiyle hiç tanımadan Gülgün’le evlenmiştir. Karısına karşı duyduğu his aşk değil sevgi ve kabullenmişlik olmuştur. Merhametli, anlayışlı ve ruhsal olarak yalnız bir adamdır.
Gülgün – Beğenilen Kansu: Orhan’ın karısı, Ferit ve Fuat’ın annesi. Orta sınıf bir ailenin kızı olarak dünyaya gelmiştir. Üniversitede mimarlık okurken Halis Ağa’nın oğlu Orhan’a uygun görmesi sonucu hiç tanımadan Orhan’la evlenmeyi kabul edip okulu bırakmıştır. Vakitle kendini çok geliştirmiş ve ailenin vitrin gelini rolünü üstlenmiştir. Gülgün, yaşanılan olaylarla yüzleşmekten kaçınan, ne olursa olsun görmezden gelmeyi seçerek hayatına devam edebilen bir bayandır.
Abidin – Ersin Arıcı: Ferit’in muhafazası ve sürücüsüdür. Ancak ortalarında daha çok abi – kardeş alakası vardır. Babası o daha çocukken ölmüş, annesi tekrar evlenmiştir. Üvey babasının onu istememesi sonucunda çocuk yaşta okulu terk edip İstanbul’agelmiştir ve birden fazla tekin olmayan pek çok işte çalışmıştır. Yıllar geçip büyüdükten sonra, bir gece baht yapıtı Orhan’ın hayatını kurtarır ve o gün bu gündür yalıda çalışır. Annesi ile bağlantısı sebebiyle bayanlara karşı inançsızdır.
Suna – Beril Pozam: Kazım ve Esme’nin büyük kızı. Antep’in parmakla gösterilen genç kızlarındandır. Hem etrafa nazaran daha eğitimli, hem de hoştur. Hayali, memnun bir yuva kurup yaşadığı konaktan kurtulabilmektir. Kardeşini ve annesini çok sever. İkisi için de her şeyi göze alabilecek yapıdadır.
Fuat – Doğukan Polat: Yalının büyük oğlu, Ferit’in ağabeyidir. Aklı başında, sorumluluk sahibi çalışkan biridir. Ferit’in tersine bir sefer bile taşkınlık yapmamış, ondan beklentileri karşılamak için var gücüyle çalışmış çabalamıştır.Kendi istek ve isteklerini daima geri planda bırakmıştır. Eşi Asuman ile görücü metodu tanışsalar da birbirlerine âşık olmuşlar ve evlenmişlerdir. Baba olmayı çok istemektedir. Ancak şimdi çocuğu olmamıştır.
Sultan – İrem Altuğ: Yalının hizmetlilerindendir. İbrahim’in eşi, Dicle ve Fırat’ın annesi. Alımlı ve şuh bir bayandır. Ortaokul mezunudur. Uygun, sevgi dolu bir annedir. Çocuklarının yahut ailesinin risk altında olduğunu hissederse yapabileceklerinin sonu yoktur. İnsanları manipüle etme konusunda çok maharetlidir.
Asuman – Öznur Serçeler: Fuat’ın eşidir. Saygın bir ailenin kızıdır. Uygun kalpli, duygusal bir bayandır. Dış ticaret mezunudur ancak hiç çalışmamıştır. Fuat’la görücü adabı başlayan münasebeti aşk evliliğine dönüşmüştür. Evliliklerindeki tek sorun, Asuman’ın şimdi çocuk sahibi olamamasıdır. Asuman için bu çok değerli bir sorun olmasa da etrafındakilerin halleri sebebiyle giderek yalnızlaşmıştır.
