Uzmanlar birden fazla kablosuz sinyal dağıtıcı aygıtın aslında meskenlerde yanlış yerlere konulduğunu söylüyor. Daily Mail’in haberine nazaran Ritter Communications, “Pencereler, dolaplar ve sıkışık alanlar internet suratını yavaşlatabilir. Ayrıyeten, alçıpan, tuğla ve kontrplak üzere yapı materyalleri sinyalinizin ilerlemesini engelleyebilir, bu nedenle aygıtınızı yerleştirmek için geniş ve açık bir alan bulun” diyor.
Habere nazaran aygıtın yerden en az 150-200 cm üstte olması öneriliyor. Lakin, mikrodalga fırın üzere parazit sinyaller yayma potansiyeline sahip aygıtlar nedeniyle mutfak bu mevzuda kaçınılması gereken bir yer. Bir öbür teklif ise aygıtların metalden uzakta pozisyonlandırılması.
Ritter Communications, “Routerdan uzaklaştıkça sinyaliniz güç kaybeder, bu nedenle router Wi-Fi’yi en çok kullandığınız alanın yakınına yerleştirilmelidir. Örneğin, konutunuzun ikinci katındaki ofisinizde hiç çalışmıyorsanız, aygıtınızı muhtemelen oraya yerleştirmemelisiniz. Yerden yüksek bir araya yerleştirmek sinyalinizin menzilini artırır” diyor.
WiFi sinyalinizi nasıl güzelleştirirsiniz?
-Mutfağa koymaktan kaçının
-Evin dolaplarının yahut sıkışık alanlarının yakınına koymayın
-Uzmanlar sinyali bozabileceğini argüman ettiği için metalden uzak durun
-Evin en çok kullandığınız bir alanında merkezileştirin
-Yerden 150-200 santim üstte olsun
-Tuğla, kontrplak ve alçıpandan uzak, geniş ve açık bir alana yerleştirin.
-Sinyal güçlendirici ekleyin, teknolojiyi yeni tutun
-WiFi router için bir şifre koyun
BUNLARA DİKKAT!
Cihaz Pozisyonlandırma: Daha güçlü Wi-Fi için birinci altın kural, kablosuz sinyal dağıtıcı aygıtın pozisyonu. Aygıt, mümkün olduğunca orta bir noktada olmalı; duvara yakın konulmamalı. Duvar ve köşeler gereksiz sinyal kaybına neden olabilen ögeler. Ayrıyeten, DECT telefon, mikrodalga fırın, bluetooth aygıtlardan uzak olarak pozisyonlandırılması öneriliyor. Bu aygıtlar da Wi-Fi sinyallerini engelleyebiliyor. Ahşap döşemelerin ya da dekoratif hedefli duvar kaplamalarının kablosuz sinyalleri de soğurduğu unutulmamalı!
Kanal Seçimi: Kablosuz ağ sinyalleri, muhakkak frekans aralıklarında çok sayıda kanal ile dağılır; kullanıcılar genelde bunu bilmezler. Fiyatsız üçüncü parti bir yazılım ile tıpkı frekansta yayın yapan kanallar incelenebilir ve en az yayın görülen kanal seçilerek sabitlenebilir. Bu sayede daha ‘temiz’ bir kanaldan sinyaller ulaştırılır.
Anten Kullanımı: Güçlü Wi-Fi için sinyal dağıtıcı kadar kıymetli bir diğer aygıt da antenler. Bina yapısına nazaran sinyalin taşınacağı noktalara uygun açıda anten kullanılması, randımanı artırıyor. Örneğin, dairesel sinyal yayan bir anteni, duvar gerisinde sinyale gereksinim duyulmayan köşelere koymak, gereksiz sinyal kaybı olacağı için hakikat değil. Sinyal dağıtıcı aygıt köşeye yerleştirilecek ise dar açılı taraflı antenler ile aygıtın sinyalleri belli bir alanda en verimli halde toparlanabilir. Bu nedenle kablosuz aygıt seçiminde antenlerinin değiştirilebilir olması da kıymet kazanıyor.
Çift Kanal (Dual-Band) Dayanağı: Kablosuz ağ eserleri iki farklı frekanstan sinyal yayıyorlar: 2.4GHz ve 5Ghz bandı. Yeni kuşak akıllı telefonlar ve öteki aygıtlar 5GHz bandını da destekleyen alıcılar ile üretiliyor ve 5GHz bandı daha az kullanılan bir kanal. Bu nedenle öncelikle dual-band dayanaklı kablosuz dağıtıcı aygıtların tercih edilmesi gerekiyor. Hem alıcı hem verici tarafındaki aygıtlarda bu takviye mevcut ise, etraftaki 2.4GHz’de yayın yapan birçok aygıttan etkilenmeyen tertemiz bir bant kullanarak, 5GHz’de irtibatın farkını kolaylıkla hissetmek mümkün.
Alıcı-Verici Ahengi: Güçlü Wi-Fi için son altın kural ise alıcı (masaüstü bilgisayar, dizüstü bilgisayar, akıllı telefon vb) ve vericilerin (modem/router/access point)) benzeri özellikte olması. Örneğin 802.11n dayanaklı 300Mpbs sürate sahip bir modem, daha eski kablosuz ağ standardı olan 802.11b ya da g dayanaklı 54Mbps sürate sahip kablosuz ağ kartı olan bir masaüstü bilgisayar ile kullanıldığında modemin suratından yararlanılamıyor; düşük olan sürat 54Mbps kullanılıyor. Bu tıp durumlarda alıcıların suratlarını da modem suratına getirebilecek adaptörler (PCI, PCIe ya da USB adaptörler) kullanılması gerekiyor.
