Sabit yahut uçucu yağlar cilt bakımında kullanıldığında sayısız yararlar sağlar. Doğal olarak birtakım bitkilerden elde edilen hyluronik asit ve bilhassa turunçgiller familyasından uçucu yağlar ve GLA içeren sabit yağlarla yapılan özel formüller ile nem oranında artış, kırışık görünümünde azalma, daha sıkı bir cilt üzere gözle görülen sonuçlar elde etmek mümkün. Ayrıyeten şahısların kaygılarına nazaran aromatik cilt bakım eserlerinde sıklıkla kullandığımız ölmez çiçek, günlük üzere uçucu yağların yaşlanma aykırısı tesirleri ispatlanmış durumda. Üstelik birçok aromatik ve sabit yağ, anti oksidan gibisi aktivite gösterdikleri için erken cilt yaşlanmasının birinci sebebi olan hür oksijen molekülleri ile savaşta da epeyce etkililer. Ancak bu yararlar ortasında botoks tesirinden kelam edilemez. Çünkü uygulama formları ve tesir sistemleri da büsbütün farklıdır.
Botoks ve dolgu katiyen mevzunun uzmanı bir tabip tarafından uygulanmalıdır. Bütün tıbbi ve destekleyici uygulamalar her vakit bu mevzuda uzman olan deneyimli uzmanlar tarafından yapılmalıdır. Aksi takdirde meydana gelebilecek aksaklıklar sıhhatinizi olumsuz istikamette etkileyecek sonuçlar doğuracaktır. Bilhassa ve çoğunlukla vurguladığımız bireye özel uygulama, atlanmaması gereken bir bahistir. Her insanın kendine has cilt yapısı ve özellikleri olduğundan botoks, dolgu, çeşitli cilt üstü ve altı uygulamalar, evvelden danışılarak bir uzman tarafından gerçekleştirilmedir. Kozmetik maksatla kullanılacak cilt bakım yağları ve öteki eserler için de kesinlikle bir uzmandan tavsiye alınmalıdır.
Aromatik özler ile yapılan kozmetik formüller hem içeriğindeki etkin moleküller sayesinde cildimiz hem de hoş kokuları ile ruh halimiz üzerinde epey tesirlidir. Buna ‘çoklu fayda’ diyoruz. Cildimizin hoş kokuya maruz kaldığında kendini daha süratli güzelleştirdiğini artık biliyoruz. Kıymetli olan noktalardan biri de cilt bakım yağlarının avantajlarını bilerek ve muhtaçlıklar doğrultusunda hangi hedefe hizmet edecek halde kullanılacağını belirlemektir. Uçucu yağlar ile yapılan karışımlar ve formüller cilt bakım ritüellerine eklenecek ise, aromaterapi eğitimi almış estetisyenler ve öteki uzmanlar tarafından eklenmelidir.”
Cilt bakımında sıklıkla kullandığımız aromaterapi yağları listesinin başında Jojoba, Argan, Baobab, havuç tohumu, gül, nar çekirdeği, kuşburnu çekirdeği, sığla, lavanta, neroli, çay ağacı üzere yağlar gelir. Her cilt tipinin muhtaçlığına nazaran tabiatın size bir tahlili var. Bu yazımda uçucu yağların özelliklerinden ve cilt bakımına tesirlerinden bahsederek medikal süreçlerle ortasındaki farklar…
Cilde yarar sağlayan aromaterapi yağları
Lavanta uçucu yağı, bizlerin en sıklıkla kullandığı yağlardan biri. Öne çıkan özellikleri tüm cilt tipleri ile epeyce uyumlu olması ve hassas ciltleri rahatlatarak kızarıklıkları gidermesidir.
Çay ağacı uçucu yağı, her konutta olmalı dediğim yağların başında geliyor. Bilhassa sivilceli ciltlerde hayli tesirlidir, anti viral ve anti mikrobiyel tesiri bulunur.
Havuç tohumu yağı, doğal SPF içeren, cildinizi güneşin ziyanlı tesirlerinden muhafazaya yardımcı olan bir yağdır. Güçlü antioksidan içeriği sayesinde cilt kırışıklıkları ile çabamızda sıklıkla kullandığımız yağların başında gelir. Cildin ağır bir formda nemlenmesini sağlar.
Kuşburnu çekirdeği yağı, cildin nem tutma kapasitesini arttıran, bilhassa kuru ve hassas ciltler için epeyce ülkü olan bir yağdır. A ve C vitamini içeriğinin yüksek olması cildin kolajen üretimini dayanaklar.
Gül yağı,
Cildi arındırıcı ve tazeleyici özelliğe sahiptir. İnce çizgilerin oluşumunu engellemeye takviye olabilecek nadide bir uçucu yağdır. Değerli olduğu söylenebilir fakat yüzde yüz saf bir gül yağına sahipseniz ödediğiniz fiyata değeceğine emin olabilirsiniz.
Baobab yağı; A, C, E ve F vitaminleri bakımından güçlü bir yağ çeşididir ve benim favorimdir. Çok ince bir yapıya sahip olan bu yağ cilt tarafından süratlice emilir ve birinci kullanım anından itibaren cilde güzel bir parlaklık sağlar. Göz etrafı için de hayli uygun bir yapısı vardır.
Botoks yerine esansiyel yağlarla cildi gençleştirmek mümkün mü?
Botoks medikal bir süreçtir ve uzmanlar tarafından uygulanır. Yüz kaslarını gevşeterek kası hareketsiz hale getirme prensibine dayanır. 4 ila 6 ayda bir yenilenmesi gerekir ve ucuz bir prosedür değildir. Yanlış yapıldığında ise tesiri geçene kadar beklemek gerekir. Aromaterapi yağları ise maliyetleri düşük olanlardır. Meskende uygulama kolaylığı vardır ve yanlışsız yağlar tercih edildiyse yan tesiri neredeyse yoktur. Bu nedenle inançlı ve kollayıcı bir uygulama sistemi olduğu söylenebilir.
. Daha aydınlık genç ve sağlıklı bir cilt için üzüm çekirdeği, avokado, keten tohumu üzere cilde yararlı yağ asitleri içeren sağlıklı yağlar kesinlikle günlük beslenme planına alınmalı ve konutumuzda sıklıkla kullandığımız zeytinyağının yanına eklenmeli. Daha sonrasında natürel ki dış bakım da olmazsa olmazlar ortasında yerini alıyor.
Aromaterapi yağları nasıl kullanılmalı?
Cilt bakımında aromaterapik yağ kullanımında özel bir durum yok ise yahut bir uzman tarafından farklı bir formda önerilmediyse kullanılacak uçucu yağlar kesinlikle sabit yağların içerisinde seyreltilmelidir. Uçucu yağlar direkt yüze uygulanmamalıdır. Mümkün olduğu kadar cilt bakımı için en sağlam hudut olan yüzde 1-2’lik seyreltme ülkü olacaktır. Aromaterapik yağ karışımları uygulanacak cilt kesinlikle pak olmalıdır, yüze uygulanacak yağın elde biraz ısıtılıp cilde masaj ile uygulanması da yağın tesirini arttıracaktır.
Yağları kesinlikle güvendiğiniz noktalardan temin etmelisiniz. Özellikle uçucu yağ alışverişi yapılırken dikkat etmemız gereken birtakım noktalar var:
- Yağlar kesinlikle koyu renkli şişelerin içerisinde olmalı,
- Güneşe ve ışığa maruz bırakılmamalı,
- Aldığımız yağın ismi ve Latincesi kesinlikle üzerinde yazıyor olmalı. Zira her bitkinin farklı birçok çeşidi var hangi yağı kullandığımızı bilmemiz gerekiyor.
- Uçucu yağların kesinlikle dropper’ı yani damlalığı olmalı. Buradaki damlalıktan kastım uzun damlalıklar değil. Yağın hava ile temasını kesecek ve kullanırken bizim damla hesabını yapmamıza yardımcı olacak damlalıklardan bahsediyorum. Uzun damlalığı olan yağları tercih etmeyin. Sabit yağ alınırken de kesinlikle soğuk press usulü ile elde edilmiş olmaları çok değerli.
- Özellikle uçucu yağlar pek de uygun yağlar değil, piyasadaki 5 -10 liralık yağların yüzde yüz saf olması mümkün değil. Her yağın üzerinde son kullanım tarihi olmasına karşın bilhassa uçucu yağların açıldıktan sonra en fazla 1 yıl içerisinde kullanılmasını öneriyoruz o yüzden mümkün olduğu kadar ufak şişeler tercih edilmeli. Sabit yağların tüketiminin fazla olması durumunda son kullanım tarihine kadar şayet uygun şartlarda koruma edilmiş ise büyük şişelerde alınmasının sakıncası yoktur.
