Avrupa Birliği (AB) Dış Bağlar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile AB-ABD Güç Kurulu toplantısı kapsamında ikili görüşme yaptı. Akabinde Blinken ile basına ortak açıklamalarda bulunan Borrell, görüşmenin olumlu geçtiğini, Kurul toplantısına Blinken ile başkanlık edeceklerini, akabinde NATO Dışişleri Bakanları toplantısında yine bir ortaya geleceklerini söyledi.
Borrell, Blinken ile Ukrayna’daki son durum, Orta Doğu barış süreci, Etiyopya ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki durumu ele aldıklarını söz etti.
Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in hiçbir şey elde edememesine karşın saldırganlığına devam etmekte ısrarcı olduğunu vurgulayan Borrell, “Belarus’a taşınan nükleer silahlarla yeni nükleer kumarı, yeni bir tırmanmaya yol açıyor ve Avrupa’nın güvenliğine direkt tehlike arz ediyor. İronik olarak bu, Çin Devlet Lideri Şi Cinping’in Moskova ziyaret edip, barışa muhtaçlık olduğundan kelam etmesinin ve ülke dışına nükleer silah konuşlandırılmaması gerektiği konusunda mutabakatlarının akabinde geldi. Günler sonra Rusya Belarus’a taktiksel nükleer silahlar konuşlandırdı” diye konuştu.
Borrell, Blinken ile Çin’in Rusya’ya dayanağını görüştüklerini, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu üyesi bir ülke olarak Çin’den milletlerarası hukuka uygun davranmasını, bir “saldırganı” desteklememesini beklediklerini tabir ederek “Çin’in adil barışa katkıda bulunmak için ahlaki sorumluluğu var. Saldırganın yanında olamazlar. Çin’e hem (Blinken ile) bugünkü toplantıdan hem AB’den Çin’e yapılacak ziyaretlerden vermek istediğimiz ileti budur” değerlendirmesini yaptı.
AB Komitesi Lideri Ursula von der Leyen’in bugün Çin’i ziyaret ettiğini, kendisinin de gelecek hafta gideceğini anımsatan Borrell, “Çin’e, Rusya’nın saldırganlığı ve savaş cürümlerine yönelik tavrının ikili bağlantıların kalitesinde belirleyeceğini açıkça belirttik” dedi. Borrell, AB’nin kendi içinde ve ABD ile Rusya’ya baskısını ve Ukrayna’ya dayanağını sürdüreceğinin altını çizdi.
Orta Doğu barış süreci
AB ve ABD’nin İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki şiddet ortamından tasa duyduklarını söz eden Borrell, iki tarafın da barış sürecini canlandırmak için gayret sarf ettiğini vurguladı. Borrell, Etiyopya’daki çatışmaların tahliliyle ilgili olumlu gelişmelerin AB ve ABD’nin birlikte çalışmasıyla sürdürülebileceğini, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Wagner kümesinin istikrar üzerindeki negatif tesirinin sürdüğünü, bu mevzuyu da Blinken ile ele aldıklarını kaydetti.
“Dünyadaki en kapsamlı ve dinamik ilişki”
Blinken da AB-ABD bağlantılarının daha evvel olmadığı kadar güçlü ve ortak çıkarlar için değerli olduğunu vurgulayarak Ukrayna’nın kendisini savunması için iki aktörün ortak gayretlerinin süreceğini bildirdi.
AB ile ABD’nin, Rusya’ya uyguladığı yaptırımların savaşı sürdürme kapasitesini zayıflattığına, iktisadına ziyan verdiğine işaret eden Blinken, Borrell ile savaş nedeniyle yaşanan global besin ve güç probleminin tahlilini ele aldıklarını aktardı. Blinken, “AB ve ABD ortasındaki ilgi dünyadaki en kapsamlı ve dinamik ilişkidir” tabirini kullandı.
