Doğukan Okan Yıldız, kendisi üzere öğretmen olan eşi Meliha Demirel Yıldız ile Çankaya ilçesinde 4 yıldır kirada oturduğu meskeni tahliye etmesini isteyen konut sahibine, mukavelesinin devam ettiğini söyleyerek karşı çıktı. B
unun üzerine konut sahibi, Ankara 5’inci Sulh Hukuk Mahkemesi’nde muhtaçlık nedeniyle tahliye davası açtı. Doğukan Okan Yıldız, dava sürecinde mesken sahibinin oğlu Özkan Kızılkaya’nın kendisine ‘Eğer konutu boşaltmazsan silahla geleceğim, karşıma çıkan kimse onu vuracağım’ halinde tehdit bildirileri göndermesi üzerine korkarak, meskenden çıktı. Yıldız, tehdit iletileri ile ilgili savcılığa kabahat duyurunda bulundu.
‘Eşim bildirileri görünce sancılandı’
Doğukan Okan Yıldız, olayın yaşandığı periyotta eşinin 7,5 aylık gebe olduğunu ve durumdan olumsuz etkilendiğini belirterek, “Ev sahibi oğlunun boşanacağını ve konuta oğlunun oturacağını söyledi. Ancak bize samimi gelmedi. Mesken sahibinin oğlu bizi aradı tehdit etti. Tehditleri, ‘Sen o meskenden çıkmazsan seni vururum, karını, çocuğunu vururum’ halindeydi. Sonraki günde alkollü olduğu gerekçesiyle özür diledi. Öte yandan konut sahibinin oğlu 10 yıl evvel boşanmış. Gereksinimin samimi gelmediği için konuttan çıkmama kararı almıştık. O süreçte de eşim 7,5 aylık gebe bu olanları eşime söylediğimde ve bildirileri gördüğünde sancılandı, hastaneye gittik. Biz tehditlerden ötürü meskeni boşattık. Yeni çocuğum olacak, eşim gebe olduğu için korktuğumuzdan ötürü meskeni boşalttık. Biz tehdit edildiğimiz için çıktık. Konutta oturduğumuz müddette de mesken sahibine yüzde 50 artırım yaptık. Olay para değildi, mesken sahibi samimi değildi. Haksızlığa uğradık ve artık tehditlerden ötürü tekrar cürüm duyurunda bulunduk” dedi.
‘İhtiyacın gerçek olup olmadığı araştırılmalı’
Doğukan Okan Yıldız’ın avukatı Mustafa Nazif Yıldız da son periyotta ülke genelinde kira uyuşmazlığında büyük artış yaşandığını söyleyerek, “Her gün kiracı ve mülk sahibinin tartıştığını kamuoyundan öğreniyoruz. En çok karşılaştığımız davalar; muhtaçlık sebebiyle tahliye davaları. Kirayı veren tarafa, kendisi, eşi, altsoyu, üst soyu yahut kanunen bakmakla yükümlü olduğu başka şahıslar bakımından gereksinim hasıl olması durumda kiracıyı tahliye etme hakkının tanındığını görüyoruz. Fakat bu hak her vakit kanunda tanımlandığı halde yahut yargı karalarında belirlenen kriterlerle kullanılmayabiliyor. Münasebetiyle gerçek ve samimi bir muhtaçlığa dayanmayan tahliye talebi olduğunda işin içine baskı ve tehdidin de girebildiğini görebiliyoruz. Alışılmış bu durumda kiracılar, durumu ispat eden evraklarla birlikte cürüm duyurunda bulunmalı. Bunun yanında hukuk yargıçlarına de çok büyük misyon düşüyor. Yani muhtaçlığın gerçek ve samimi olup olmadığını araştırması, şayet bir tahliye gerçekleştiyse sebebinin araştırılması ve buna nazaran karar vermesi gerekiyor” diye konuştu.
Ev sahibinin oğlu Özkan Kızılkaya da tehdit bildirilerini gönderdiğinde alkollü olduğunu söyleyerek, “Ertesi gün kendisini arayıp özür diledim. Meskeni, kendim oturacağım için boşaltmasını istedik. Ancak konuttan çıkmayınca bu türlü bir olay yaşandı” dedi.
