Portekiz’deki antropologlar, 14 -19’uncu yüzyıl ortasında yaşamış sakat bir bayanın uyluk kemiğinden çıkıntı yapan az kemik büyümesinin, önemli bir travma sonrasında meydana geldiğini belirledi.
Araştırmacılara nazaran, bir kasın iç uyluk kemiği ile kasık kemiğini birleştirdiği yerde filizlenen 8 santimetrelik yumru, kelam konusu bayanı yatağa düşüren ağrılara neden olmuş olabilir ve hareket kabiliyetini önemli formda etkilemiş olabilir. Araştırmanın baş müellifi biyolojik antropolog Sandra Assis, “Hiç bu kadar büyük bir kemik oluşumu görmemiştim. Morfolojisi hakikaten ilgimi çekti” dedi.
Arkeofili‘nin International Journal of Paleopathology’den aktardığı araştırmaya nazaran büyük, “ip benzeri” kemik çıkıntısının muhtemelen bayanın uyluk kemiğinde (femur) önemli bir kas yaralanması sonucu oluştuğu tabir edildi.
Araştırmacılar bunun, tek bir travmatik kazadan yahut çok sayıda küçük yaralanmadan sonra gelişebilen, ‘myositis ossificans travmatika’ ismi verilen az bir kemik büyümesi biçimi olabileceğini düşünüyor.
KADININ KEMİĞİNİ ARKEOLOGLAR BULMUŞTU
İskelet, eksik olmasına ve sol uyluk kemiğinin olmamasına karşın güzel korunmuştu ve kalıntıları, kabaca 1,54 metre uzunluğunda ve 50 yaşın üzerinde olduğunu gösteriyordu.
İSKELETİ TEMİZLERKEN KEMİK YUMRUSU TESPİT ETTİLER
Arkeologlar onu sırt üstü, elleri leğen kemiğine dayalı, sol kolunda bir sikke ve başı sağa eğik halde buldular. Araştırmanın baş müellifi Assis, arkeologların daha sonra laboratuvarda iskeleti temizlerken çıkıntılı kemik yumrusunu tespit ettiklerini söylüyor.
Araştırmacılar bayanın uyluk kemiğinde rastgele bir kırık bulamadıklarını ve yumru haline gelen kemiğin filizlenmesine neyin sebep olduğu konusunda kararsız kaldıklarını söylüyor. Yaralanmanın, bayanın rastgele bir dinamik hareket yapmasını yahut yük taşımasını engelleyeceği sonucuna vardılar.
Paleopatologlar, kelam konusu yumrunun muhtemelen bayanın uyluğunun iç kısmındaki pektineus (kasık bölgesinde bulunan bir kas) ismi verilen bir kası sakat bırakan travmatik bir kazadan sonra geliştiğini söz ediyor. Bu, bilim insanlarının pektineus kasını etkileyen, “myositis ossificans travmatika” (yumuşak doku patolojisi) olarak bilinen ve az görülen kemik büyümesi durumunu belgeledikleri birinci hadise olma özelliğini taşıyor.
Assis, ayrıyeten günümüzde ameliyatla kemik çıkıntılarının giderilebildiğini, fakat bayanın yaşadığı periyotta bunun bir seçenek olmadığını söylüyor.
