Gazeteci Sedat Bozkurt, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın milletvekili adayı olarak gösterilmesi beklenen bakanlar ile ilgili planını kaleme aldı.
Stratejik bir karar mı?
Kısa Dalga’daki yazısında “MHP’nin cumhur ittifakında kendi logosuyla seçimlere katılma kararının stratejik bir art planı olabilir mi?” diye soran Bozkurt, “Bütün bu tespitlere rağmen Erdoğan’ın yeni bir seçim kotarma algoritması ile karşı karşıyayız sanırım. Danışıklı kurgulanmış bir strateji ile karşı karşıya olabilir miyiz? Sorusu da baki. Bu da mümkün. MHP seçmeninin 3 hilalle duygusal bağı var. Onu görmek istiyor. Onu görmediği vakit 2’nci adresi içinde MHP’lilerin olduğu parti oluyor, AKP ya da Erdoğan olmuyor. Bu 24 Haziran 2018 seçimlerinde test edildi. MHP seçmeninin yaklaşık yüzde 2’si MHP’ye oy vermesine rağmen Erdoğan’a oy vermedi. 3 hilali görmeyen MHP seçmeni için 2’nci adres Âlâ Parti olacak yani. Özetle cumhur ittifakında MHP ambleminin olmaması, MHP oylarının ittifak çatısından ayrılması, millet ittifakı çatısına gitmesi riskini taşıyor. Ve o oyları cumhur ittifakı çatısı altında tutmak için MHP’nin amblemiyle cumhur ittifakı çatısı altında seçimlere girmesi gerekiyor” sözlerini kullandı.
AKP’nin YRP planı
Aynı ‘algoritma’nın Yine Refah Partisi için de ‘işlediğini’ lisana getiren Bozkurt, “Buradaki strateji de AKP’den kopan Ulusal Görüş formatlı ya da kendini muhafazakâr olarak tanımlayan seçmenin çabucak millet ittifakı içindeki partilere gitmiyor olması üzerine kuruluyor” diye yazdı.
“Erdoğan’ın başındaki farklı model”
Erdoğan’ın başında “yeni devir için farklı bir model” olduğunu anlatan Bozkurt, “Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay’ı meclis lideri yapacak. Hakan Fidan’ı da cumhurbaşkanı yardımcısı. Şentop ile Yıldırım bu planlamada yer almıyor” argümanını öne sürdü.
Bozkurt, Erdoğan’ın planını anlattığı yazısında şu tabirlere yer verdi:
Bakanların hepsini onun cümlesiyle “sahaya” sürecek Erdoğan. Seçim sonrası da başında net. Bakanlardan yalnızca 2’si, milletvekili olsalar da istifa ederek eski misyonlarına dönecekler. Bunlar Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar. Öbür bakanlarla birlikte Süleyman Soylu da milletvekili olarak kalacak. Erdoğan bu planlara nazaran seçimi başında kesin kazanmış görülüyor.
İlk maksat birinci çeşitte kaybetmemek
AKP’deki ve saraydaki strateji masaları oldukça ağır çalışıyorlar. Her gün sokaktan toplanan dataları kıymetlendirerek planlama yapıyorlar. Önlerine koydukları en büyük gaye, birinci tıpta kaybetmemek. Çıta çok düşük ve tıpkı vakitte bir çeşit mağlubiyetin kabullenilmesi manasına geliyor bu durum.
Erdoğan çok rahat. Onun bu rahatlığı kurmay takımını biraz geriyor. Gayeleri olan “birinci tıpta kaybetmezlerse” 2’nci cinste “ne yaparak kazanacaklarının” yanıtı kurmay takımda yok. Birinci tıpta erdoğan’a oy vermeyen seçmenin 2’nci cinste neden oy vereceğinin karşılığı Erdoğan dışında kimsede yok. Bu nedenle tek maksat var, birinci çeşitte kaybetmemek.
Muharrem İnce’yi bu nedenle çok önemsiyorlar. Ama orada da külfet var. AKP’nin strateji grubunun masasındaki anketlerde İnce’nin oyu yüzde 10’u buluyor. Lakin buna sevinemiyorlar. Zira kendi mecralarında görüldükçe İnce AKP ve MHP’li seçmenden de oy alıyor. Yüzde 10 içinde buldukları cumhur ittifakı seçmeni oranı en az yüzde 3. Yakın vakitte İnce’yi, çıkmaktan çok memnun olduğu kanallarda göremeyebiliriz. İnce’yi cumhur seçmeninden saklayarak millet seçmenine göstermeyi bakalım başarabilecek mi bu strateji takımı.
Nasıl lakin acayip bir devir değil mi?
