Filistin-İsrail çatışması devam ederken ve Gazze’de sivil vefatları artarken, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi’nin davetiyle birçok ülkenin dışişleri bakanı ve başkanları tahlil yollarını görüşmek için Kahire’de buluştu. Hafta sonu gerçekleştirilen Kahire Barış Doruğu’na 35 ülke temsilcisi ve 4 memleketler arası örgüt başkanı katıldı. Toplantı sonrasında ise ortak bir metne imza atılmadı.
Zirvede Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil etti. Fidan yapmış olduğu konuşmada “Filistinlilerin acılarının devam etmesine asla müsaade vermeyeceğiz. (İsrail’in saldırıları) Şayet devam edecek olursa coğrafik bir tırmanışla tüm global istikrar ve barışı da tehdit edecektir. Yeni bir garanti sistemi tasarlanıp hayata geçirilmelidir. Tarafların adil bir barış için attığı adımların garanti edilmesi gerekmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Zirvede konuşan Filistin Devlet Lideri Mahmud Abbas, Filistin halkının Gazze Şeridi’nden zorla göç ettirilmesine karşı ihtarda bulundu.
‘Diplomatik ve siyasi bakımdan bu toplantının hiçbir fonksiyonu olmadı’
Hafta sonu Mısır’da gerçekleştirilen toplantı ve bir sonuç birliğine varılamayan toplantıyı Sputnik’e değerlendiren Dış Siyaset Uzmanı Prof. Dr. Bilal Sambur şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kahire doruğu, Mısır’ın öncülüğünde bugüne kadar yapılan en değerli memleketler arası toplantıydı. İsrail’in, Gazze’yi boşaltma ve halkı Sina Yarımadası’na yerleştirme planı Mısır’ı başından beri çok huzursuz etmektedir. Gazze halkını Sina’ya yerleştirilmesi projesini engellemek için Mısır Cumhurbaşkanı Sisi bu memleketler arası tepeyi düzenlemiş ve milletlerarası kamuoyunda kendisine olan dayanağı artırmaya çalışmıştır. Kahire Zirvesi’ne Türkiye’nin yanı sıra birçok Arap, Afrika, Avrupa ülkelerinin yanı sıra milletlerarası örgütlerin temsilcileri katılmıştır. Tepeye Hamas- İsrail savaşının tesirli aktörleri olan ABD ve İsrail katılmamıştır. ABD toplantıyı Kahir Büyükelçisi aracılığı ile takip etmiştir. ABD Kahire Büyükelçisi toplantıda hiç konuşmamıştır. Tepede yapılan konuşmalara baktığımız vakit: Bütün ülkelerin Gazze’ye insani yardım yapılmasını desteklediklerini görmekteyiz. İştirakçi ülkeler Hamas’ın 7 Ekim saldırısının kınanması ve İsrail’in 7 Ekim’den sonra çok güç kullanmasını, sivilleri katletmesini protesto edilmesi noktalarında anlaşamamaktadırlar. Tepeye katılan ülkeler İsrail Hamas savaşı konusunda çok somut bir siyaset teklifleri ortaya konulamamışlardır. Devlet liderleri ve dışişleri bakanları yaptıkları konuşmalarda yalnızca temennilerini söz etmişlerdir. Kahire Tepesi 30’dan fazla ülkenin temsilcisinin bir oburunu dinlemek için bir ortaya geldiği ve dünya kamuoyuna bir şeyler yaptıkları manzarasını vermeye çalıştıkları bir toplantıdan öteye geçememiştir. Savaşın durdurulması, Hamas’ın aldığı rehinelerin hür bırakılması, ateşkesin sağlanması üzere kritik mevzularda atılacak diplomatik ve siyasal adımların hiç konuşulmadığını görmekteyiz. Arap ülkelerin daha çok İsrail’i kınadıkları, başka ülkelerin ise insani yardıma vurgu yaptıkları görülmektedir. Sonuçları prestijiyle Kahire Tepesi sıfır sonuçla biten bir toplantı olarak tarihe geçmiştir. İştirakçi ülkeler İsrail-Hamas savaşı konusunda hiçbir mevzuda anlaşamamak üzere anlaşmak biçiminde bir tavır içerisindedirler. Bu tavırdan ötürü Kahire Zirvesi’nden bir mutabakat metni de çıkmamıştır. Kahir’e Zirvesi’den milletlerarası bir mutabakat metnin ortaya konulmaması diplomatik ve siyasi bakımdan bu toplantının hiçbir fonksiyonunun ve tesirinin olmadığı manasına gelmektedir.”
